21 Eylül 2011 Çarşamba

Şeytanın egemen olduğu merkez

Allah bildiği bir sır gereği insanoğluna azılı bir düşman musallat etmiştir.Bu düşman,insanı helak etme yollarını çok iyi bilen,kötülük yolunda uzmanlaşmış,deneyimli,hırslı,uyku ve uyanık halinde bile görevden vazgeçmeyen,bıkıp usanmayan bir düşmandır.
İnsan oğlunu bilgi ve imandan uzaklaştırmak ister.Şeytanın temel hedefi budur.Bu hedefe ulaşmayı başardığı zaman insanın ilahi gerçekleri inkar etmesini sağlamış olur.Böylece hedefine ulaşan şeytan artık o insanla uğraşmaktan vazgeçer.
Eğer şeytan bu temel amacına ulaşamazsa hidayet yoluna giren insanın inkardan sonra gelen '''bidat'''' yoluna sapması için çalışır.Bidat yolu şeytan için günah yolundan daha sevimli bir yoldur.Zira mümin tovbe ederek kolaylıkla günahlardan dönebilir ama bidatten dönmesi daha zordur.Çünkü bidat yoluna sapan kişi doğru yolda olduğuna inanır.
 Bazı islam büyüklerinden rivayet edildiğine göre şeytan şöyle söyler : '' Ben insanoğlunu günahlarla perişan ettim.Onlar ise günahlardan tovbe ederek tevhid kelimesi ile beni perişan ettiler.Bunun üzeri,ne onlar arasında zevk aldıkları şeyleri yaymaya başladım.Artık onlar zevk uğruna günah işliyorlar ve bundan tovbe etmiyorlar.Çünkü güzel şeyler yaptıklarını sanıyorlar.''
Şeytan bu planda da başarılı olamazsa,büyük günahları işletmeyi amaçlayan üçüncü planı uygular.
Eğer bunda da başarılı olamazsa dördüncü plan olan küçük günahları işletmeye çalışır.
Buda işe yaramazsa beşincisi olan insanı daha yararlı olanı olanı terk ettirip daha az yararlı olan şeylerle meşgul etmeyi esas alır.
Şeytan beşinci planda da başarılı olamazsa son olarak altıncıyı devreye sokmaya hazırlanır.Bu plan şeytanın diğer beş tuzağından kurtulan müslümana eziyet edecek,aşağılayacak,onu şaşkına çevirecek,duygu dünyasını çökertecek,aklını başından alacak şeytan gruplarını onun üzerine musallat etmesidir.Bu planın amacı ise müslümanı derinden üzmek ve kalbini ilim irade ve diğer hayırlı amellerden uzak tutarak onu meşgul etmektir..
Bütün bu planlardan haberi olmayan düşmanını tanımayan ve korunma metodlarını bilmeyen bir kimse şeytandan korunamaz.Şeytanla mücadale etmek ancak bilgi ile olur.Bilgisizler bu büyük mücadeleden ve tehlikeden habersizlerdir.
''Gerçekten nefis,Rabbinin merhameti olmadıkça var gücüyle kötülüğü emreder.''

19 Eylül 2011 Pazartesi

Efendimiz 'Rızkın 10da 9u ticarettedir' derken bunu kastetmedi sanırım..
'Ne yoruyor akşama kadar beni' diye düşünüyorum 3 aydır; cevap yok. İnsanlarla uğraşmak zor tabi ki ama en azından kafa yorgunluğu yapmalı bu.Bedenle nalaka? Ayaklarım ağrıyo ayaklarım!
Sabahın 9unda insan neden ev telefonu arar ki arabayla? Kim bilir ne derdi vardı teyzemin.. Belki de uzak bi şehirden oğlu aricak? E cep telefonları çıktı ama..
Adam geldi böyle gözleri felfecir okuyo,keltoş ve giyimi orta halli. Vasat denemez,yani ne biliiim gören 'insan' demekten çekinmez. Bir ev telefonu sordu, 80 lira dedim.Oluru ne bunun dedi! Olurunu söyledim dedim tebessüm filan,içim acıdı.Niye acırsa,geçir gitsin..Ama olmaz! Ahlak bazılarının sandığı gibi ağzını bozmamak,dilde ahlak değil diğ mi? Ticaret ahlakı diye bir şey var.. Neyseh 70 lira olur olur emrivakisi akabinde samimi bir kaç tebessüm derken arabadan bir teyze iner.Teyze mekana yaklaşmaya başlayınca adamceğizi bir korku sarar ve beni tembihler;120 de hanım efendi teyzeye! Ay olur mu demeye kalmadan teyzem girer içeri 120ymiş ama bize 110 der herif.. Teyze telefonu kucaklar,arabaya geri döner 110 lirayı masanın üzerine bırakır,adam içinden 70in üzerini alır ve gider.
Okuduğun fıkhın işe yaramadığı durumlar olabilir işte böyle.Bir mala % bilmem kaçtan fazla kar koymak helal değilken,sen aman ahlaklı davranalım diye düşünsende senin ahlakını bozan bişeyler çıkıyo elbette ortaya.
Şimdi ben doğru mu yaptım,itiraz etmeli teyzeciğime doğruları söylemeli miydim.Ahhh!
Dünyanın menfaat üzerine inşaa edildiğini görmek ve envaye çeşit insanla karşılaşmak bana tecrübe kazandırmaz ki ama ya.Ne bilim ben biliyodum zaten insanlara iyiliği yap yap yap bir kere yapma senden kötüsü yok.Ver ver ver her yerini ver doymaz ki insan.Bidaha der hep.En iyisi böyle.Enn iyisi.
Bırakıcam bu işi.
Neyse; bu işin vicdan kısmı.Akşama bişeyim kalmicak.


14 Eylül 2011 Çarşamba

Allah günah yazar mı vol2

Yine yorgun bir günün gecesi uyumayı iple çekerken 'uyusada uyusam' dediğim ama ortamdan kopmayada bi türlü kıyamadığım şoklardan şok beğendiğim,hiç bişeye hiç kimseyle değişilmeyecek hayatın en saf en temiz en mutlu edici sohbeti.
-Anne üstümü ıslatırsam allah günah yazar mı?
-Kim diyo sana böyle 'Allah günah yazar diye?Nereden öğrendin?' 
-Yaramazlık yaptığım zaman anneannem diyo,dedem diyo.
-Sen yaramazlık mı yapıyosun?
-Yoo yapmıyorum,anneannem diyo yaramazlık yapma diye.
-Demekki yapıyosun,o yüzden diyo.Üzerini ıslatmak yaramazlık yapmak demek tabi.Seni tertemiz giydiriyo anneanne sen neden üzerini ıslatıyosun?
-Yüzümü yıkıyorum ben üzerimi ıslatmıyorum kiii.
-Sen ben olduğumda bana,anneanne olduğunda ona söyle o yıkasın.Olur mu?
-Ama ben abi olduum? Kendim yıkayabiliriiim. (Burada ses mümkün olduğunca tiz :) )
-Evet büyüdün ama yinede yüzünü kendin yıkayabilecek kadar büyümemeişsin demekki.Her seferinde ıslatıyosun üzerini.
-Özür dilerim annecim bi daha ıslatmicam.
-Hastalanırsın diye korkuyoruz,o yüzden ıslatma diyoruz,anladın mı?
-O zaman allah günah yazmaz mı?Hastalanır mıyım sadece?
-Annecim Allah küçük çocuklara günah yazmaz.Anlatmıştım ya hani,insanları üzmek kötü bişey,bu yüzden kötü şeyler yapmak güzel değildir demiştik ya.. ( bknz:içinden çıkılamayacak durumlar; sıvama bölümü.)
-Allah günahları nerede yazıyor anne?
-Annecim Allah bizim göremeyeceğimiz melekler görevlendirmiş,onlara demişki 'insanlar kötü şeyler yaparlarsa bunları bana haber verin' Meleklerde biz kötülük yaptığımız zaman bunları yazıyorlar.
-Melekler senin Melek teyzen gibiler mi?
-Hayır annecim yaa.Bu melekler başka.Böyle insanlara benzemiyorlar.(sıvama bölümü vol2)Yani aslında bende tam olarak bilmiyorum neye benziyorlar ama belki iyi insanlar olursak bi gün görebiliriz. ( Şirinler kim?Melekleri göreceğiz inşallah diyesim gelmedi değil :) )
-O zaman üzerimi ıslatmicam bi daha annecim.
-Islatma tabi ki hem hastalanmazsın hem çok iyi bi çocuk olursun.
-Kuzun olurum,balın olurum,mis gibi çocuk olurum di mi?
-Olursun tabi kiii(Gıdıklama,mıncıklama,çimdikleme harmanlanması yaşanıyor bu ara) 
-Hadi uyuyalım annecim.
-Uyuyalım anne hadi.
-..
-...
-Anne
-Efendim annecim
-Hızman biraz dışarı çıkmış takıyım mı?Acır mı?
-Yok annecim acımaz itele hadi ama yavaş tamam mı
-Anne çivide hızma mı?
-(benzetme kabiliyetine kurban olayım,nereden gelir aklına,gülmekten ölme durumları yaşanır.) Yok bebeğim çiviyi duvara takarız,bunun adı hızma işte,küpe gibi kolye gibi,anladın mı?
-Anladım annecim
-Yemek yiyince indahmillah mı diyoruz anne?
-Hayır annecim elhamdulillah.
-İn-dah-mil-lah
-Hayır annem el ham du lil lah
-El ham dil lah
-Yarın öğreteyim olur mu?
-Okula gitsem öğretirlerdi işte,sen beni okula göndermiyosun!
-(İç ses,hı hı öğretirler!)Daha küçüksün ama sen,okula gidecek yaşa geldiğin zaman tabi ki göndereceğim.Şimdi uyuyalım hadi.
-Tamam uyuyalım
-İyi uykular annem
-Sana da annecim
-..
-..

11 Eylül 2011 Pazar

Kısmete inancım tamda bugün tamamlandı!

Yorgun bi gecenin sabahı zorla açarsınız gözünüzü.Bölük pörçük bi uyku asla dinlendirmiyo insanı anladım.Deliksiz uyku için ilaç kullanmakta mallık yapıyo..Ben bu dünyaya gerçekten alışamadım..
Lanet bi huydur gece acıkıp uykudan uyanıp yemek yemek.Annemde var mesela,gece hırsız gibi kalkıp karanlıkta mutfağı bulmaya çalışır,dolabın loş ışığı hafiften koridora vurduğunda anlarım ki yabancı değil annem..'Sofrayı kucağına al öyle uyu kızım' derdi rahmetli dedem :)
Uyanınca ilk iş ağzına bişeyler atması daha bi beter.Hele git bi yüzünü yıka..Olmaz!2-3 üzüm,bi ısırık elma ne bileyim işte hafif bişeyler yemem lazım,ağzımdaki o tatsız tat gitmeli.Bugün kabak çekirdeği buldum tezgahın üzerinde.Tam bi kilo!Şöyle aldım bi kaç tane elime gözler hala küçücük 'uyuuu' diyo resmen.Seçtiğim o kocaman çekirdeğin acı,zift,leş,berbat,bok çıkması tamamen 'kısmet' işte..
'Güne nasıl başlarsan öyle devam eder' mantığı ile yaklaşırsak duruma,güne o aptal çekirdek tanesi ile başladığımdan ötürü beni 'keşke onu değilde diğerini seçseydim,o acı değildi belki' düşüncesine salıp bu amaçsız satırları dökeceğimi bilemeyişimide göz önünde bulundurduğum zaman,düşüncelerim iyice derinlere dalıyor ve hayatın aslında seçimlerden ibaret olduğunu daha net görebiliyorum ama kavun değil ki koklayasın mıydı ? Evet,öyle bişey vardı.. Bu cümle devrik,düşük ve kötü oldu ama problem değil.Hoşuma gitti.
Şu bir zamanlar benimde dalga geçtiğim facebooktaki 'felsefe kulübü' aforizmaların zaman gelip mantıklı gelmesi ne kötü..
''Hayatın anlam ve amacını buluduğumda,benden başkası için bir şey ifade etmeyeceğinden emin olmak içimi acıtıyor.Hayat bu işte!Suyun üstünde yürüyüp Boğazı karşıdan karşıya geçsem,sandalla üç kuruşa geçenler sesini çıkaracak ve yaptığım aşağılanacak.Ağzımla kuş tutsam,tüfekle vuranlar ortaya çıkacak 'ne var yani bizde kuşu yakaladık' deyip benim yaptığımı küçümseyecek.Hepimizin hayatlarının anlam ve amacı aslında aynıdır.Farklı olduğumuzu sanıyoruz.Sadece sanmakla da yetiniyoruz ancak öyle değil.Aynı hemde tıpatıp aynı.. Dikkatle bakın göreceksiniz..''
Hayatın anlamını bulmak,benden başkası için birşey ifade etmeyeceği için içim gerçekten acıyor.Laaakin insanlara imtihan için burada olduğumuzu,aldığımız her nefesten dolayı hesaba çekileceğimizi,hal hareket anne baba evlat eş arkadaş.. Sahip olduğumuz ve olabileceğimiz herşeyin mükellefi olduğumuzu anlatsamda aldığım cevap 'amaan bir daha mı geleceğiz dünyaya?' olunca içim tabi ki acıyor. Hey aptal! Problem orada,bir daha gelemeyeceksek madem,neden temiz yaşamıyoruz? Hırsızlık yapmıyo,helal kazanıyomuş.Annesine babasına itaat ediyomuş,kalbi temizmiş.Ne kadar çok isterdim sadece bunlardan ibaret olsun.. Hayat zor be!
Düşüncenin sonu yok.Allah öyle bir yaratıcı ki planları arasına 'insan yaratmayı' koymuş.Ve insan öyle bir aciz ki ne kadar nefret edersen et,dünyaya geldiğine pişman ol,değiştirebilmeye gücü yetmez ve öyle de cahil ki ayetlerde geçtiği gibi 'bir daha yollasak,aynını yapmaktan geri durmaz'
İnsan tanımak güç,anlamak güç,sevmek güç.Nasıl başlarsak öyle gidermiş ya..3 aylıkken zehirli ishal olmuşum,öleceğimi bile iddia edenler olmuş.Bi gün beşiğimde uyurken öyle bir boşaltmışım ki bağırsaklarımı o suyun bokun içine bulanıp kayıp yatağın altına düşmüşüm.Boka bulandık ve böyle devam işte!

4 Eylül 2011 Pazar

Oğlum büyüyo mu ne!

-Anne bomba patlatırsam allah bana günah yazar mı ?
-Hayır annecim,bomba patlattın diye değil; insanlar korkabilir, uyuyan küçük bebekler uyanabilir bu yüzden günah olabilir ama.
-İnsanları korkutmak günah mı anne?
-İnsanları korkutmak ve üzmek hiç iyi bişey değil annecim,Allah insanların birbirlerini üzmelerini yasakladığı için eğer üzersek günah olabilir.
-İnsanları üzmek iyi değil.Korkutmakda iyi değil.Kötü şeyler bunlar,kötü şeylerde güzel şeyler değildir.
-Evet annecim kötü şeyler yapmak güzel değildir.
-Allah nereden yazıyo anne günahları?
-Bunu büyüyünce anlatayım annecim.
-Ne zaman büyücem ben anne?
-Güzel yemekler yediğin zaman büyüyeceksin annecim.
-Çay beni büyütür anne di mi?
-Hayır annecim meyve büyütür.
-Ama cips kocaman yapar di mi?
-Hayır annecim sana cips yemek yasak.Tuzlu şeyler yemek yasak.Hasta olduğun için yememelisin.
-Ben neden hasta oldum anne?
-Bilmem çorap giymediğin için olabilir.
-Ama çorap ayaklarımı sıkıyo anne.
-Olsun alışırsın,çıkartma çoraplarını havalar soğuyo tamam mı?
-Çorap giymedim diye mi hasta oldum?
-Allah böyle istediği için olabilir belkide.Geçecek ama üzülme.
-İnsanları üzmek hani günahtı anne.Allah bizi üzüyo ama.
-O Allah annecim,beni sana verdi seni bana verdi,bize para verdi sana oyuncak alabilelim diye,sonra bizi yarattı el verdi göz verdi,bize çok güzel nimetler verdi.
-Allah nerede o zaman anne?
-Allah bizim kalbimizde annecim.
-O zaman bir sürü allah var anne.Sende de bende de anneannemdede.
-Hayır annecim Allah bir tane,ama onun sevgisi kalbimizde.
-Onu çok seversek bize daha çok oyuncak verir mi?
-Tabi ki verir annecim,iyi insanlar olur anneleri anneanneleri üzmezsek bize her istediğimizi verebilir.
-Deniz güzel insanlar güzel aslanlar çok güzel di mi anne
-Evet annecim herşey çok güzel.Hadi kapat gözlerini.
-Tamam anne,sende kapat.
-Tamam hadi bende kapatıyorum.
-Hadi hangimiz daha önce kapatacağız.
-Ama ikimizde kapatırsak hangimiz önce kapatıyoruz göremeyiz ki.
-O zaman sen kapatma hangimiz daha önce kapatacağız baaak?
-Tamam hadi.
-OLEY BEN KAPATTIM.
-Evet annecim sen kazandın.
-Ben kazandım!
-Uyu hadi annecim.
-Tamam anne.
-İyi uykular bebeğim.
-Sana da annecim.
-..
-zzz...

2 Eylül 2011 Cuma

peugeot 407 güzel araba ama..

Evet ; bizde yaptık bazen takım tutmak gibi eşşeklikler lafım meclisten dışarı filan ancak bıraktık o işleri. Her konuda illa bir fikri olan insan modeli tercih midir acaba ? Bilemiyorum bazen ama oturup kendi hali vaziyetimi masaya yatırınca bu takım tutup futbol muhabettine giren,yeri gelip sağ sol muhabetlerine derinleme dalıp, her hangi bir konuda taassup derecesinde savunmacılık yapıp kendini meydanlara atan hanım kızlarımız neyi amaçlıyor olalar anlayabilmiş değilim? İlgi alanlarım bellidir harici hiç bir konuda,inancımı zedelemediği müddetçe fikir beyan etmem. Likitinden farında fondöteninden rujuna makyaj muhabetine sarmakda hoş değil tabi ki ama aklımda etraflı bilgi sahibi olmadığı her konuya kelebekleme atlamayan bir insan portresi yok değil.
 İslam insanları sınıf sınıf ayırmaz;sıfat sıfat ayırır. Bu sıfatların beşer için en kıymetlisi takva sahibi mümin olabilmektir.Elbette müslüman olmadan mümin olunamaz ama 'islam' olmadan da müslüman olunamaz. Eved eved. Rahman bireylere müslümandan önce 'islam'sıfatını layık görmüşütr.İslamı manası ile yaşayamasada içten içe yaşamak isteyip,yaşanlara müthiş saygı gösteren insan henüz 'islam'dır.O ancak 'insanlar lailaheillalah deyip hükmü yalnızca Allah'a vermelilerdir' hadisinin ifade ettiği gibi her konuda danılışalacak ve muhakeme olunacak merciyi kuran görene kadar islamdır.
Halimiz tartışma konusu olabilir;Hak katında neyiz  ancak ilim denizi denizlikten ziyade derya olmuşken oturup siyaset gibi palavra söylemlere kafa yoracak değiliz elbette. Futbol nedir onuda anlamadım tabi si. Ofsayt ne? Taçı az çok öğrenmiş bulunuyorum :) ama cümleye döküp anlatacak kadar değil :/
GEL GELELİM BALIK BAŞTAN ŞEY OLMUŞ
Evlatceğizlerimiz toplumun bilmiş çocukları arasında sığır gibi kalmasın diye elbette temel olan her bilgiyi (ilim demiyiorum efem) öğrenmeliler elbette ama ben körpecik evlatların daha 7sinde 8inde bu saçma sapan bir yığın boş beleş zırvalarla doldurulması taraftarı değilim.
Ne bileyim kızlarımıza bi nakış bi mekik oğlan çocuklarımıza tornavida nasıl tutulur filan öğretseler ahahaha
Hayır! Henüz velayeti anne ve babada olan küçük çocukların böylesi çarpık düzende öğretilecek güzel değerler varken din kültürü kitaplarında bir başı açık bir tesettürlü kadın fotoğraflarının altında başı açığa çağdaş,başı kapalıya yobaz tanımlamasını yapıyosa anne babanın asli vazifesi o çocuğun karnını doyurup maddi anlamda her ihtiyacını tedarik etmekten çok ona güzel bi eğitim ve terbiye verebilmektir.
AAA NERDEYMİŞ O FOTOĞRAFLAR diyen bir çok kubuz bir çok kokoş bir çok demokrat müslümancık tanıyorum. Yeminlen söylüyorum bizzat gördüm.
Lütfen artık kabul edelim.SİSTEM SİSTEM diye bağırdığımız şey aslında arkasını bilmemnereye dayamış bilmem kaç yüz metre kare bir alanda bilmem kaç yüz insanın kıçından yasalar uydurduğu bir mecra merci değil. Sistem dediğimiz işte o mecranın üretegeldiği insan yığını. Üretiyorlar efem durduramıyoruz.
Aklını cinsellikle,orgazm sonrası yakılan sigara eşliğinde izlenilen futbol maçı ile,alışveriş ile yemiş ,okuduğu en anlamlı satır Elif Şafak hanım efendinin aşk aforizmalı satırları olan,köşe başı çekirdek çitleyip,2 bira almak için telefon satan,EN BÜYÜK TÜRK ATATÜRK ten başka ezberinde olan 2.cümle siyah beyaz ölüm yaşam en büyük aşk beşiktaşk olan 80 küsür yılın (hala tam öğrenemedim 80 kaçtı la?) ürünü AHLAKSIZ GENÇLİK.
Eğitim şart derken bu şeref yoksunu sistemin çarkı acaba nasıl daha güzel döner eğitimi olmamalı kastedilen.Allah korkusu ile yetişmiş temiz bir gençlik gerek diye düşünüyorum.
AY HER KONUDADA Bİ FİKRİM VAR HAA!
acıktım burgera gidim ordanda teknosaya geçerim.
Bol kitaplı bol bol yasak kitaplı günler efendim.