4 Şubat 2011 Cuma

Oportünist Herif Hıncal..

Her Doğru Her Yerde..Hay Sıçayım Böyle Doğruya!
Dönemin çalışma bakanı Ömer Dinçer'in sıçması kafi değilmiş gibi sıvadığı dönemden de hatırlayacağız bu 'her şey her yerde söylenmez' mantalitesini.
Bu gibi denyoların koltuklarına ya da kendilerince önemli gördükleri,ön planda tutulmaya çalışılan kişiliksiz kimliklerinden kaynaklı bir özgüven ile söylenmiş,söylediği anda kendinin bile mantık aramaya zahmet etmeyeceği akabinde bir bomba etkisi yaratan söylemlerin arkasında değilim elbette ancak bir gerçek var ki toplumun -kimse kabul etmese bile- analarımız babalarımız bile -bugün dahi- ölümüne adapte oldukları örflere göre düşünüp hareket etmesi.
'Güzel ölüm' En başta yuha lan diyor insan,güzel ölüm mü olurmuş? Ölüm soğuk,ölüm kötü,ölüm berbat,tasavvur edilemeyecek kadar zor.Hislerin en kötüsü,yaşanabilecek en acı şey yakınını yitiren için.
Şu da var ama; seçme şansımız olsaydı emin olalım ki hepimiz sıcak yatağımızda isterdik hiç vermeyeceğimizi sandığımız o son nefesimizi zira kimse yanarak,boğularak bilare işkence aletleri ile demir taraklarla etlerimiz taranarak,yağlı kazığa oturtularak ve ya fobimdir kendileri bir trafik kazasında 130'la gelen bir kamyonun çarpmışlığı ile dümdüz olarak can vermek istemeyiz.Bu durumda güzel ölüm varmıymış?Bence var.Güzel ölmek bence yanmamak,güzel ölmek bence can çekişmeden ölmek.O son nefesi içimden söke söke almamasıdır ölüm meleğinin güzel ölmek..
Mantıksızlık,milyonlarca insanın önünde anlaşılmayı bekleyerek 'güzel öldüler' demekte.Ha öküz,desene 'bir tahrip yok vucütlarında,acı çekmediler,bilmem ne olmadı..' Her doğru her şekilde söylenmez..
Her insan korkar ölümden ama benim ki biraz abardı bu günlerde,korku filmi sahnelerine döndü sabah uyanışlarımın ertesi.Yüzüme bir kaç kez soğuk su çarptıktan sonra aynaya bakmaktan alıkoyamıyorum kendimi.Ölümün arkamda kol gezdiğini düşünüyorum ve görmekten korkuyorum aynadaki yansımasını.. He şimdi bir de Hıncal var.Her doğru her yerde söylenmez,her doğru her zaman söylenmez.Şu 'empati' dediği şeyi düşündüm bir kadın olarak.Erkek gibi bir kadın olarak düşünemedim,inanılmaz ağırıma gitti düşüncesi bile.
Evet,hepimiz şoklardan şok beğendik,yakıştıramadık ölümü ama yakışmayan ölme biçimiydi demek gelmiyor içimden.Beni,seni,bir başkasını ilgilendirmez kimin ne yaşadığı.Düşünürsün tamam ; ki o kadar eminim ki şimdi piyasada Hıncal'a küfür etmeyi farz bilmiş adamların içinden bir nebze bile olsa 'düşünüyorumda benim hatun böyle ölse ben ne yapardım yea' dediklerini..Zor..Hele evli,hele çocuğu var..Şimdi değil di belki,belki biraz daha sonraları olabilirdi bu düşünceleri dışa vurum zamanı.Zaten her ölenin ardından böyle 2 ileri 1 geri konuşmalar yapmak vacip düştü bizim ümmete.Her 'doğru' .. Gerçeklerin acı olduğunun tescilini bir kez daha pespaye bir şekilde,zamansız,hadsiz bir şekilde dile getirmiş oportünist herif.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder